Kayıtlar

Doğum Günü, Bayram, Yalnızlık..

Yağmurlu bir İzmir gecesinden yazıyorum sana. Kat kat atan özlemimin üzerine yaşanamamış güzel günler eklendikçe daha da boğuluyorum. Her gün yastığıma kılıf ettiğim yazman, yanımda senin için imzalattığım kitaplarımla seni düşünmeden geçirdiğim bir an bile yok. Çok isterdim doğum gününde yazıp yazıp sildiğim mesajlardan birini sana göndermeyi. Belki o zaman göz yaşlarıyla uyumazdım. Şu bayram gününde kimse aramasaydı da sen nasılsın diye soraydın keşke. Belki o zaman hayat daha kolay olur, tebessümden yoksun yüzüm canlanır, her boku siyah beyaz gören gözlerim için etrafımdaki yeşillik, çiçekler bir anlam ifade ederdi. Burada dışarıyla iletişim çok zor Capon Prensesi. Şu satırları yazabilmek için bana verilen on dakikada ancak bu kadar yazabiliyorum. Sevgimden ve özlemimden bir şey kaybetmeden geçen günlerimin devamında umarım daha çok yazabilme fırsatım olur. Seni çok seviyorum İyi ki varsın Biraz geç olsa da, iyi ki doğdun..

Gurbet

Resim
Bazı inançlara göre insanların öldükten sonra toprağa girene kadar çevresinde olan biteni gördüğü, duyduğu iddia edilir. O da öyle hissediyordu. Ölü gibiydi. Asker mevlüdü sırasında okunan Yasin, sanki yüzüne değil de, cenazesine okunuyor gibidi. Etrafında askere gideceği için gözleri dolan insanlarsa sanki öldümüne ağlıyordu. Elini annesine uzattı. Avucunun tam ortasına sürülen kınanın askerlik için değil de, onunla bir hayat geçireceği için olmasını o kadar arzulamıştı ki.. Boynunda bayrak desenli bir tülbent olması gerekirken, sevdiğinin eşarbı vardı; çünkü başkalarının düşündüğünün aksine onun için bir tek sevdiği ama kavuşamadığı kişi vatandı. Gözlerinden yaşlar damlamaya başladı. Kimse sebebini sorgulamadı; çünkü ailesinden uzaklaştığı için olduğunu düşündüler. Kimse en azından bir kendine iyi bak mesajı gelmediği için ağladığını tahmin edemezdi. Etseler de bir işe yaramazdı ya, şimdi konu bu değildi. Zamanı geldiğinde yola çıkmak üzere evden ayrıldı. Uğurlamaya kimsenin g...

Tohum

Resim
Otobüsteyim. Yine bir Fenerbahçe Galatasaray maçından dönüyorum. Ankara'yı geçtikten sonra bir ağırlık çöktü kalbime. Anılar gözümde canlandı. 2018 yılının Mart ayıydı. Maçtan sonra otobüse binmiş memlekete dönüyordum. Ankara'ya kadar deliksiz uyumuştum.  Sevgili değildik. Ara ara muhabbet etsek ve senden hoşlandığımı düşünsem de kendimden pek emin olamıyor, biraz daha süreye ihtiyaç olduğunu düşünüyordum. Hatta hala mesaj atarken çekiniyordum. Saat çok geçti. Cevap gelmeyeceğini düşünerek mesaj attım; fakat çok şanslıydım. Üç dakika içinde cevap gelmişti. Maçtan girip, kitaplardan çıktığımız; birbirimizi çok daha yakından tanıdığımız muhteşem bir muhabbet oldu. Hatta otobüs Niğde yakınlarından geçerken camdan el salladın bana. Gıyabi cenaze namazı gibi, gıyabi bir el sallama.. Öyle güzel konuşmuştun ki benimle, gönlümün topraklarını kazıp havalandırdın, aşk tohumunu serptin benim miladım o gecede. Sonraki günlerde öpücüklerle, terle suladın, sıcaklığınla ısıttın; bah...

Break;

Resim
Kısır bir döngü içindeyiz yine. Ben internette bir şeyler karalıyorum. Sen yine bundan rahatsızlık duyuyorsun. Yazdıklarımda haklı-haksız oluşuma takılıyorsun. Bir şeyler yazmamı - yani internette- istemiyorsun. Belki seni tanıyan birilerinin burada yazanları görmesinden korkuyorsun. Malum elin ne dediği pek önemli. Ama konumuz şimdi bu değil. Konumuz neden yazdığımı son kez açıklamak. Sebep basit. Anlatacak, paylaşacak kimsem yok. Elin ne dediğini önemsemediğimden belki; ama sonuç olarak yok. Ve birilerinin hislerimi paylaşması bana iyi geliyor. Oğuz Ağabeyimin dediği gibi: "... Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. ...."  Tanımam, bunları yorumlaması, haklı bulması falan çok umrumda değil. Sadece paylaşmak istiyorum. Burada yazılanları gördüğünü biliyorum; ama seni bu siteye girmeye ben zorlamıyorum Capon Prensesi. Lütfen artık bana neyi yapıp, neyi yapamayacağımı söyleme. Konu ben olduğumda, her şeye olumsuz yön...

Bir Mektup

Resim
İçine kapanık bir adamdım ben. Boktan yere bitmiş bir ilişkinin yükünü atmaya çalışan, iki intihar girişimi de başarısızlıkla sonuçlanmış bir beceriksizdim. Her sabah üzerime ne bulduysam giyer, yedek sigara paketleri, kitap, ve yanımdan hiç ayırmadığım eşarbından başka bir şey olmayan çantamı alıp evden çıktıktan sonra bisikletimle sahilde biraz turlayıp sonra hep aynı mekana giderdim. . Bütün gün çayımı kahvemi içerken iskambil kartlarıyla onlarca kez fal bakar, kitap okur ve çok gerekmedikçe asla konuşmazdım. İletişim kurduğum kimse yoktu. Telefon bile kullanmazdım ben. İşimde çok yetenekli olmama rağmen, çay sigara paramı çıkartacak basit bilgisayar işlerini rica minnet yapmak dışında çalışmıyordum.  Okulu da bırakmıştım. Sen yoksan ne anlamı vardı ki? Senin gidişinden sonra pişmanlık ve amaçsızlık dışında bir şey kalmamıştı ki.. Yaralıydım. Üzgündüm. Psikiyatri kliniğinde geçirdiğim saatlerin sonucunda bir şeye kararlıydım. Bu yarayı bir şekilde uzun da sürse iyileştirecek...

Adam Asmaca

Resim
Meğer aşk dediğin, adam asmaca oyunuymuş  Ve sanırım seçtiğin kelime pek uzun ve zormuş Çok doğrum da olsa , tahmin etme şansım yokmuş. Bilsem, sırf oyun uzasın diye susardım bir ömür boyu..

Günlerden Salı, Saat:15:20

Resim
Bugün Salı.. Haftalardır sensiz geçen her Salı yaptığım gibi bugün de erkenden kalkıp yoldan geçeceğin saati beklemeye koyuldum. Bu sefer gireceğin kapının karşısında beklemek yerine, geçeceğin yol üzerindeki simitçiye oturup, işinin olduğu vakitten yarım saat önce beklemeye başladım. On saniye de olsa uzaktan bakabilmek için.. Bir duble çay söyleyip, gözüm yolda aklım sende beklemeye başladım. Bir sigara yakıp seni buraya benim bıraktığım son günü düşündüm. Arabadan inerken güzel bir gün geçirdiğini söyleyip elimi sıkmıştın. Aylar sonra elini ilk tutuşumdu. Bırakasım gelmemişti. Arabadan inip gittiğinde sevinçten bağıra bağıra, hüngür hüngür ağlamıştım. "Umut var" demiştim. Barışma çabalarım sonuç vermeye başladı zannetmiştim. O anın son yüz yüze konuşmamız olduğunu bilsem bırakmazdım elini ya, konu şimdi bu değil. Seni beklerken kar yağmaya başladı. Hani bu sene olmaz denen ne varsa başıma geldi ya. Kar yağıyor desen milletin dalga geçeceği şu memlekette kar ya...